ÇOCUĞUNUZUN SINAV KAYGISINI AZALTMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
*Çocuk onu kaygılandıran şey hakkında açıkça konuşmaya teşvik edilebilir. Anne baba kendini kaygılandıran sorunlarla nasıl başa çıktığını çocuğa anlatabilir.
*Konuşması asla bölünmemeli ve onun adına konuşulmamalıdır. Söylediği veya hissettiği şeyler için asla sorgulanmamalıdır. "Bu şekilde hissetmemelisin" diyerek duyguları düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
* Çocuğun alıştığı çevre koşullarının ortadan kalkması, olumsuz birşeylerin beklentisi yada belirsizlik kaygılanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle ister evde ister okulda olsun çocuğun kestiremeyeceği tutum farklılıkları, sürekli olumsuz eleştiri ve ceza tehdidi gibi tehlikeler ve belirsizliğe izin verilmemeli, kendini güvende hissetmesi için çaba sarfedilmelidir.
*Kaygının bireyi yaratıcı ve üretken kılması da mümkündür. Kaygının yapabilme gücünü artırdığı kaygısız bir girişimin başarı şansının düşük olduğu unutulmamalıdır. Bu da ancak kaygıyı anlamak ve onu kontrol altına alabilmek ile mümkün olabilir.
* Aile içi beklentiler doğru davranışlar olduğu zaman güçlü bir motivasyon oluştururlar. Hiç beklenti olmaması da çocuğun motivasyonunu düşürür. Ancak beklentilerin her sonuca açık ölçüde olması, kıyaslamalardan uzak olması ve başarı odaklı olması motivasyon sağlayacaktır.
*Çocuğa sınavın kişiliğini değerlendiren bir ölçü olduğu mesajını vermekten sakınılmalıdır. Kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu vurgulanmalıdır.
* Çocuğun başarılı olduğu alanlar vurgulanmalıdır.
* Aileler geleceğin çocukların sorumluluğu olduğunu söyleyerek uyarı görevini yerine getirseler daha iyi bir destek sağlayabilirler. Çünkü anne babaların yüksek bir beklenti ve kaygıyla başarı beklemeleri çocukların stresini arttırarak başarıya yönelik performansı düşürmektedir. Çocuklarının her güçlüğünü çözmeyi kendi sorumluluğu sanan anne balar aslında çocuklarının sorun çözme gücünü engellemektedirler.
* En çok strese yol açan beklentiler aile beklentileridir. Öğrenci bilişsel ve duygusal olarak da aileye karşı sorumluluk hissetmektedir. Bu elbette doğru bir sorumluluktur ancak bu sorumluluğun dozunu yükseltip kazanamazsam ailemin yüzüne nasıl bakarım gibi bir kaygı stresin dozunu arttırır. Bu yüzden beklentiler yeniden düzenlenmelidir. Öncelikli sorumluluk öğrencinin kendine karşı sorumluluğudur.
*Sınav kaygısını yenmenin en önemli yollarından biride okumaktır. Okumak kendine olan güveni artırdığı için kaygıyı azaltır. Anne babanın çocuğun okuma davranışını kazanmasında birinci derecede model olarak önemli bir etkisi vardır.
*Çocuklara meslek seçimi ve ders çalışma konularında karar verme yetkisi tanınmalıdır, gerekiyorsa birlikte kararlar alınmalıdır.
*Gerekli çalışma ortamı sağlanmış olmalıdır.
REHBERLİK SERVİSİ