Nasıl Bir Öğretmen
Her geçen gün değişen ve gelişen dünyada gelişmekte olan ülkeler de haklı olarak kalkınmış ülkelerin seviyesine ulaşmak; ekonomik, kültürel ve siyasi alanda istenilen büyüme ve gelişme sağlayabilmek için, eğitim ve eğitim sistemini çağdaş normlara göre düzenlemelidirler.
Bir toplumun varlığını ve canlılığını sürdürebilmesi, çağdaş değişimlere ayak uydurabilmesi için kendi kültürü ile özümsenmiş toplumsal ve kültürel değerlerini kaybetmeden ilerletecek, yenileştirecek eğitim ordusuna ihtiyaç vardır. Bu nedenle var olan geleneksel ve kültürel değerlerin özünü kaybetmeden yeni nesillere aktarmak için girişimci, yenilikçi çağdaş öğretmenlere ihtiyaç vardır.
Bilindiği gibi "eğitim" ekonominin gereksinim duyduğu nitelikli insan gücü kaynağının ve ekonomik kalkınmanın itici ve destekleyici en önemli öğesidir. Bu nedenle eğitime ve eğitimciye verilen önem ve kaynak aktarımı artırılmalıdır.
Eğitimin gayesi; iyiyi kötüden ayırabilen kendi benliğini tanıyan, kendisi ve çevresiyle barışık, karşısındaki bireyi dinleyebilen, hoşgörülü, demokratik, iradeli; milletine ve insanlığa yararlı bireyler yetiştirmek olmalıdır.
Bu bağlamda düşünüldüğünde öğretmenin önemi ve görevi daha da ön plana çıkmaktadır. O hâlde eğitim sisteminin; toplumun ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilecek öğretmen "Nasıl bir öğretmen olmalıdır?"
Eğitim dirik bir süreçtir. Bu nedenle değişiklik ve yeniliklerin yapılması kaçınılmazdır. İşte bu nedenledir ki; öğretmen de çağın gereksinimlerine uygun biçimde kendisini sürekli özde ve ruh planında yenilemelidir. Yeni bilgiler edinmeli ve yeniliğe açık olmalıdır. Yeniliğe açık olmayan veya yenilikleri takip etmekten uzak bir öğretmen ihtiyaç ve beklentileri karşılamaktan da uzaktır.
Öğretmen konuşmasıyla, giyimiyle, hâl ve hareketleriyle her zaman çevresine örnek olmalıdır. Bu nedenle doğru bir konuşma üslubuyla öğrencilerine hitap etmeli, davranışlarında her zaman tutarlı olmalıdır. Öğretmen daima göze hoş gelen kılık ve kıyafetle öğrencisinin karşısına çıkmalıdır. Bu özellikler öğretmeni öğrencisinin karşısında sevimli ve saygıdeğer kılar. Sevmeden saygı duyulamayacağından bu küçük ayrıntılar öğretmene sevgi ve saygı duyulmasını sağlayacaktır.
Öğretmen, öğrencisinin kusurunu, yanlış davranışını yüzüne vurmamalıdır. Böyle bir durumda öğretmenin şefkat ve merhamet duygularıyla hareket etmesi gerekir. Bunu bazen ima yoluyla yanlış davranışı dile getirmeli; doğru davranışı göstermeli, bazen de azarlamadan, gururunu incitmeden o davranışın yanlış olduğunu vurgulamalıdır.
Bilindiği gibi öğretmenlik mesleği sabır ve gönül işidir. Çünkü işlenmeye çalışılan materyal inşadır. İnsanın yetişmesi ve gelişmesi de uzun zaman alır. Bu nedenle öğretmen sabırlı ve hoşgörülü olmalıdır.
Öğretmen vermek istediği bilgi ve davranışı özendirmeli ve ödül mekanizmasını kullanmalıdır. Yasaktan ziyade, yasakların nedenini, niçinini anlatıp örneklerle öğrenciye yol gösterip doğru davranış için teşvik etmelidir.
Eğitimin temelinde ve insanın özünde yasaktan ziyade her zaman hedef olmalıdır. "Yapma, etme, dokunma" sözcüklerinden ziyade "yap, et, dokun" sözcükleriyle, olumlu sonuçlar ödüllendirilmek, daima öğrencide iyiye ve doğruya hamleler yapılmalıdır. Eğitim-öğretim için saptanılan amaçlar bu tür mekanizmaların kullanılmasıyla daha da kolaylaşacaktır.
Ayrıca öğrenciyle kurulan olumlu ilişkinin yanı sıra öğrencinin velileri ile de kurulacak ilişki eğitimin verimliliği açısından oldukça önemlidir. Ailelerden kopuk, tek düze bir eğitimden beklenen verim alınamaz. Öğrencinin her türlü sosyo-ekonomik durumunu bilen bir öğretmenin izleyeceği rehberlik çalışmaları da daha verimli olacaktır.
Öğretmen, dersi takdim ederken düzgün ve akıcı cümleler kullanmalıdır. Cümleler kısa ve anlaşılır olmalıdır. Her fırsatta öğrenciye duygu ve düşüncesini ifade etme imkânı vermelidir. Ders işlerken klasik anlatım yerine öğreteceği bilgi ve beceriyi bazen oyunla bazen de değişik dokümanlarla sunmalıdır ki öğrencinin dikkatini çekebilsin ve verimli olabilsin.
Ayrıca öğretmen iyi bir aktör olmalıdır. Bazen güldürerek bazen de düşündürerek öğrencinin dikkatini derse çekebilmelidir.
Eğitim-öğretim sürecinde öğretmen, öğrencinin hayal gücünü artıran, onu düşünmeye sevk eden ve ders kitaplarının altında ezdirmeyen sürekli "öğretme" değil, "öğrenme"nin de ön plana çıktığı eğitim öğretim metodunu benimsemesi daha etkili ve verimli olacaktır.
Hayal gücünü artırmayan, öğrenciyi inceleme ve araştırmaya yönlendirmeyen bir öğretmen, öğrencinin gizil güçlerini ve yeteneklerini ortaya çıkaramaz. Bu durumda yapılan sınıf içi rehberlik çalışmaları da yeterli olmayacaktır.
Öğretmen çalıştığı mesleğin toplumdaki yeri ve önemini iyi bilmelidir. Çünkü "öğretmen" modeldir, kaynak kişidir. Bu nedenle mütevazi, adaletli, demokratik ve dürüst olmalıdır. Kaynak kişi olduğu için atılan yanlış bir tohum ileride telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle öğretmenin mesleğindeki hedefleri ve yaşamındaki davranışları öğrencilerini etkiler.
Eğitim-öğretim planlı ve programlı yapıldığı zaman ancak saptanılan hedeflere ulaşılabilir. Öğretmen planlı ve programlı çalışmalıdır. Üzerine aldığı sorumluluğun farkında olup, öğrencilerine de alacakları sorumlulukları yerine getirmede örnek olmalıdır. Elinde planı ve programı olmayan bir öğretmen, haritasız define arayan hazine avcısından başka bir şey değildir.
Türk Millî Eğitim sisteminin amaçlarını, Atatürk ilke ve inkılâplarını mesleğinde ve yaşamında özümseyen bir öğretmen, çağdaş, aydınlık ve kalkınmış bir Türkiye için, öğrencilerini bu amaç doğrultusunda yetiştirmesi gerekir. Atatürk " Öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır" sözüyle öğretmenlerin sorumluluk alanının ne kadar kutsal ve zor bir görev olduğunu vurgulamıştır. Yani geleceğin Türkiye´sini yaratmak için öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Daha büyük Türkiye ve aydınlık yarınlar için öğretmenler; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmelidir. Öğretmenlerin başarısı, Cumhuriyet´in başarısı ve büyük Türkiye´nin başarısı olacaktır.
Emine DELİMEHMET
Şehit Öğretmen Yasemin Bayram Tekin İ.Ö.O Mamak/Ankara
Bilim ve Aklın Aydınlığında EĞİTİM Dergisi Nisan 2007